17. Yüzyılda Osmanlı-Avusturya ve Osmanlı-İran İlişkileri, Çoğrafi Keşifler ve Osmanlı Devletine Etkileri

XVII YÜZYILDA OSMANLI -AVUSTURYA VE OSMANLI -İRAN İLİŞKİLERİ

a- Osmanlı-Avusturya İlişkileri

Bosna Valisi, Telli Haşan Paşa’nın öldürülmesi sonucu

III. Mehmet (1595-1603) ordunun başında sefere çıktı.

(1593) Haçova Savaşında Avusturyalıları yenilgiye uğrattı. Kanije ve Estergon kaleleri fethedildi.

Tiryaki Haşan Paşa, Kanije de Avusturya ordusu tekrar bozguna uğrattı. Bunun üzerine Avusturya ile Zitvatorok Antlaşması imzalandı. (1606)

Buna göre;

  1. Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri Osmanlılarda kaldı.
  2. Avusturya imparatoru Osmanlı Padişahına eşit sayılacak.
  3. Avusturya, Osmanlı Devletine bir defalık 200 bin kuruş tazminat ödeyecek.

NOT: Osmanlı Devleti, , bu antlaşma ile Orta Avrupa’daki üstünlüğünü kaybetmiştir

b- 1555 Sonrası Osmanlı-İran ilişkileri

Osmanlı Devletinin Doğu siyaseti inin temelini İran ile ilişkiler oluşturulur. Yavuz zamanında başlayan savaşlar Kanuni döneminde de devam etmiştir. Amasya Antlaşması (1555) ile sona eren savaşlar kısa süre sonra 1577 den itibaren yeniden başlamıştır.

Bu dönemde İran’da karışıklıklar vardır, Bölge valile­rinin burada fetihler yapılmansını uygun olacağını İstanbul-’a bildirmeleri sonucu İran üzerine fetihler düzenlendi. Başarılar elde edilerek Hazar Denizine ulaşıldı. İran’ın İsteği üzerine Ferhat Paşa Antlaşması yapıldı.(1590)

Bu antlaşma ile Tebriz, Gence, Karabağ ve Gürcistan Osmanlılarda kaldı.

Önemi: Bu antlaşma ile doğuda en geniş sınırlara ulaşılması açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, İran ile yapılan ikinci resmi antlaşmadır.

17. yüzyılda I. Ahmet, II. Osman Ve IV murat zamanında İran ile mücadeleler devam etti.

Osmanlı devletinin Avusturya ile Savaşnası ve Celali isyanlarını fırsat bilen İran Osmanlı topraklarına saldırması üzerine 1603-1611 yılları arasında devam eden savaşlarda Osmanlı Devleti başarısız oldu. Bu savaşlar Nasuh Paşa Antlaşması (1612) ile sona erdi. Buna göre;

  1. Ferhat Paşa Antlaşması (1690) ile İran’dan alınan yerler geri verildi.
  2. Osmanlılara, İran 200 deve yükü ipek vermeyi kabul etti.

1617-18 savaşları ( ciddi savaş olamadı) sonunda yapılan Serav Antlaşması ile sorun çözümlendi. Buna göre, İran Nasuh Paşa Antlaşmasının şartlarını yerine getirmeyi kabul ediyordu.

3. İÇ İSYANLAR

İç isyanlar, İstanbul Celali ve Eyalet İsyanları İsyanları Fermanı üzere üçe ayrılır.

a) İstanbul Ayaklanmaları

Yeniçeriler ve Sipahiler tarafında çıkartıldı.

Bu isyanlara ulema ve halkta katıldı.

Genellikle Cülus Bahşişi ve Ulufe gibi nedenlerle yönetime karşı çıkmıştır…

III. Murat Döneminde (1574-1599) ulufe yüzünden yeni-çeriler ayaklandı. Yeniçerilere para darlığı yüzünden ayarı düşük akçe verilince, saraya rağmen yeniçeriler defterdarın başmı istediler, İsyan büyümemesi için istekleri yerine getirildi. (1592)

II Osman (Genç Osman) Dönemi (1618-1622); Hotin Seferi (1620) sonrası Yeniçeri Ocağını ıslah etmek istedi. Bu ocağı kaldırarak yerine başka bir ocak kurmak istemesi duyulunca Yeniçeriler ayaklandı. II. Osman Tahtan indirildi. Yedi-kule zindanlarında boğularak öldürüldü.(1622)

Böylece, İsyan sonunda ilk defa bir Osmanlı padişahı öldürülmüştür.

IV. Murat Dönemi(1623-1640); İlk yıllarında Yeniçeriler cülus bahşişinin düşük akçeden verildiğini ileri sürerek isyan ettiler. Padişahı tehdit ederek Sadrazam Hafız Ahmet Paşayı öldürdüler. (1632) IV. Murat Korku ve şiddetle bu isyanları bastırdı.

IV. Mehmet(l648-1687):Harem ağalarının yönetimde etkin hale gelmeleri sonucu sipahiler ayaklandı. Padişahtan bazılarının cezalandırılmasını istediler. Padişah, sipahilerin isteği üzerine 37 kişiyi idam ettirdi. Bunlar Sultan Ahmet Meydanında çınar ağacına asıldığı içip bu olaya Vakayı Vakvakıye (Çınar Vakası) (1856)

B- Taşra İsyanları (Celali İsyanları)

Sebepleri

  1. Devle otoritesinin bozuk Fermanı.
  2. Devlete güvenin azalması.
  3. Vergi toplanmasındaki yolsuzluklar, (ekonomik nedenler)
  4. Yöneticilerin halka baskı yapmaları.(sancak beyleri, kadılar..)
  5. Savaştan kaçanların eşkıyalık yapmak istemeleri sonucu dağa çıkmaları…
  6. Tımar Sisteminin bozulması

Bu isyanlara zaman, zaman toprağını terk eden çiftçiler (Çifte Bozan), medrese öğrencileri, başıboş insanlar katıldı.

Bu İsyanlar ilk defa Yavuz zamanında Bozoklu Celal tarafında çıkarıldığı için Anadolu’da çıkan isyanlara Celali İsyanları denilmiştir.

Bu İsyanların en önemlileri; Karayazıcı İsyanı, Deli Haşan Paşa, Abaza Mehmet Paşa, Vardar Ali Paşa, Canbulatoğlu Âli Paşa, Kalender oğlu isyanlarıdır.

Bu isyanlar Kuyucu Murat Paşa ve Tiryaki Haşan Paşanın gayretleri sonucu bastırılmıştır.

c). Eyalet İsyanları

Devlet otoritesinin zayıflaması sonucu çıkan ayrılıkçı isyanlardır. Eflak, Boğdan, Erdel, Bağdat, Trablus garp… gibi eyaletlerde çıktı. İsyanlar zorla bastırıldı. Bu isyanlar sonunda bazı eyaletlerde yarı bağımsız idareler kuruldu

İsyanların Sonuçlan

  1. Anadolu’da devlet otoritesi zayıfladı
  2. Halk mal ve can güvenliği kalmadığı
  3. Maliye bozuldu.
  4. Anadolu harap oldu, üretim düştü
  5. Islahat yapılına ihtiyacı duyuldu
  6. İran ve Avusturya savaşlarında zor duruma düşüldü.

4- AVRUPA’NIN GELİŞİMİNE SEYİRCİ KALAN OSMANLI

a- Coğrafi Keşiflerin Osmanlı Devletine Etkileri

Coğrafi keşifler ile Avrupa her yönden ilerlemeye başladı. Bu durum Osmanlı Devletini olumsuz bir şekilde etkiledi’. İpek Yolu, Baharat Yolu ve Akdeniz limanları önemini kaybetti. Bunun bir sonucu olarak Osmanlı Devleti İktisadi ve ekonomik yönden zarara uğradı. Gelirleri azaldı.

Avrupa’nın zenginleşmesi sonucu Avrupa’da üretilen mallar Osmanlı ülkesinde kullanılmaya başladı. Osmanlı Devletinde pahalılık ve enflasyonun başlamasına neden oldu.

b- Avrupa’ya Tavizlerin Verilmesi

Coğrafi keşifler ile birlikte,

İngiltere

Fransa

Portekiz

İspanya

Hollanda

Denizcilikte büyük gelişmeler kaydetti.

İngiltere ve Fransa’nın denizlerde gelişmesi, piyasaları ele geçirmeleri sonucu Osmanlı Devleti de deniz ticaretini canlı tutmak ekonomik kayba uğramamak için Hollanda ile ticari ayrıcalıklar içeren bir antlaşma imzaladı.

Gümrük vergilerinin düşürülmesi, ticaretteki
serbestlikler Osmanlı Devletini gelir kaybına uğrattı.

Piyasaya ucuz Avrupa malları hakim oldu. Bu şekilde Avrupa mallarının Osmanlı ülkesinde yapılması Osmanlı ekonomisine büyük darbe vurdu.

Avrupa devletleri ticaret alanında olduğu gibi teknoloji alanında da atılmalarda bulundu. Coğrafi Keşifler ile birlikte yeni ekonomik modeller buldu.

Osmanlı devleti ise bu gelişmelere ayak uyduramadı. Teknolojik alanda da geri kalan Osmanlı deniz savaşlarında da yenilgiler almaya başladı. Denizlerde ki etkinliğini yitirdi.

c- Yeni Ekonomik Model: Merkantilizm

Bu dönemde hakim olan iktisadi düşünce Merkantilizm sayesinde Avrupa devletleri iç ve dış ticarete önem verdiler.

Merkantilizm; Bir devletin zenginliğinin değerli madenlere sahip Fermandan ileri geldiğini savunarak bu madenlerin hangi araçlarla elde edileceğini belirten iktisadi düşünceye denir.

Yeni yollar ve sömürgeler sayesinde ham madde ve Pazar sahibi olma isteğinin altındaki etken budur. Başka bir etkende gelir düzeyini artırmak ve tüketim isteğini artırmaktır.

Bu düşünce ile Avrupa’nın amacı uluslar arası piyasada etkin Fermantı.

Osmanlı devleti ise iç piyasada halkın taleplerini karşılamak şeklinde bir yolu tercih etmiştir,

Bu düşünce Avrupa’yı geliştirirken Osmanlı Ekonomisinin çökmesine neden oldu.