AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNİN I. DÜNYA SAVAŞINA KATILMASI VE WILSON İLKELERİ

ABD’NİN SAVAŞA KATILMASI   (7 Nisan 1917)

ABD savaşın başlarında tarafsızlığını ilan etmiş olmasına rağmen ekonomik kazanç elde etmek için savaş boyunca İtilâf devletlerine silah ve malzeme satmıştır. Almanya bunu önlemek için Amerikan gemilerini Atlas Okyanusu’nda batırmaya başlamış bunun üzerine ABD, İtilâf devletleri yanında savaşa katılmıştır. 

ABD’nin savaşa katılmasıyla İttifak Devletleri’nin Rusya’nın çekilmesinin ardından kazandığı avantajlı durum İtilaf devletleri lehine dönmüş ve uzun zamandır savaşmamış dinamik bir güç olan ABD sayesinde İtilaf Devletleri savaşı daha kısa bir sürede kazanmıştır.

WİLSON İLKELERİ   (8 Ocak 1918)

ABD başkanı Woodrow Wilson aktif olarak savaşa girmeden önce I.Dünya Savaşı sonrasında yapılacak barışın esaslarını, yayınladığı on dört ilke ile açıklamış, İtilaf devletleri de ABD’yi yanlarında tutmak istediklerinden bu ilkeleri kabul ettiklerini bildirmişlerdir.

 Wilson İlkeleri yeni savaşların çıkmasını engellemek kalıcı barış ortamı oluşturmak amacıyla yayınlanmıştır. Buna göre:

1) Galip devletler yenilen devletlerden toprak ve savaş tazminatı almayacak.

Sömürgeciliği engellemeye yönelik olan bu madde İttifak Devletleri’nde olumlu bir hava estirmiş ve ateşkes antlaşmalarının imzalanmasını hızlandırmıştır. Ancak İtilaf Devletleri antlaşmalara koydukları yoruma açık maddelerle bu maddeyi çiğnemeye çalışmışlardır.

2) Devletlerarası antlaşmalarda açık diplomasi esası uygulanacak. 

Bu madde savaş sırasında imzalanan ve Rusya tarafından açığa vurulan gizli antlaşmalara tepki niteliğindedir.

3) Uluslar arası ekonomik engeller kaldırılacak ve devletlerarasında eşitlik sağlanacaktır. 

4) Silahlanmanın azaltılması yolunda karşılıklı güvenceler verilecektir.

Bu madde yeni savaşların çıkmasını önlemeye yöneliktir.

5) Devletlerarası anlaşmazlıkları barış yoluyla çözecek uluslararası bir örgüt kurulacaktır.

Milletler Cemiyeti’nin (Cemiyet-i Akvam) kurulması istenmiştir.

  • ABD’nin isteği doğrultusunda Paris Barış Konferansı’nda milletler Cemiyeti kurulmuş ancak büyük devletlerin çıkarları doğrultusunda hareket eden bu kurul II. Dünya Savaşı’nın çıkmasını önleyemeyerek dağılmıştır.

6) Her millete çoğunlukta oldukları bölgelerde kendi geleceklerini belirleme hakkı tanınacak.

Ulusların kendi kaderini tayin etme hakkına (self determinasyon) dayanan bu madde sömürgeciliği engelleyip ulus devletlerin kurulmasını sağlamaya yöneliktir. İtilaf Devletleri bu maddeyi çarpıtarak istedikleri şekilde yorumlamışlar ve sömürge politikalarına mandaterlik uygulamalarıyla devam etmeye çalışmışlardır. Ayrıca bu madde Anadolu’daki azınlıkların da bağımsızlık faaliyetlerinin hızlanmasına ol açmış Ermeni ve Rumlar bu maddeden destek almaya çalışmışlardır.

7) Alsas Loren Fransa’ya geri verilecektir.